Canan Tan’la Seri Romanlar
“Ankara’da doğan Canan Tan, Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi mezunudur.Kendisi değişik edebiyat türlerindeki yarışmalarda birçok derece ve ödül almıştır.
-Kelebek (Hürriyet) Gazetesi’nin Senaryo Yarışması’nda Birincilik Ödülü /1979 (Oğlum adlı eser, fotoroman olarak çekildi.)
- 1.Ulusal Nasrettin Hoca Gülmece Öykü Yarışması’nda 1.Mansiyon /1988
- İnkılâp Kitabevi’nin Aziz Nesin Gülmece Öykü Yarışması’nda basılmaya değer görülen İster Mor, İster Mavi adlı kitabıyla, Türkiye’de mizah öyküleri kitabı olan ilk kadın yazar unvanı /1996
- BU Yayınevi’nin Çocuk Öyküleri Yarışması’nda 1.Mansiyon / 1997
- Rıfat Ilgaz Gülmece Öykü Yarışması’nda Birincilik Ödülü, Sol Ayağımın Başparmağı /1997
- İzmir Büyükşehir Belediyesi Çocuk Romanları Ödülü, Sokaklardan Bir Ali /1997
- İzmir Büyükşehir Belediyesi’nce verilen Cumhuriyetin 75.Yılı Çocuk Öyküleri Ödülü /1998
- 10.Orhon Murat Arıburnu Ödülleri’nde, uzun metrajlı film öyküsü dalında Birincilik Ödülü /1999
Yeni Asır (İzmir) Gazetesi’nde köşe yazarlığı yaptı.
Milliyet Pazar’da, güncel olayları esprili bir dille yorumlayan yazıları yayımlandı.
Mimoza dergisinde Çuvaldız, Kazete adlı kadın gazetesinde Kazete-Mazete adlı köşelerde yazılar yazdı…”
En çok satanlar listesinde uzun süre yer alan Canan Tan romanları insanlara unuttukları bazı aşksal değerleri hatırlattı şüphesiz. Edebiyat dergilerinde onun romanları konuşuldu,insanlar birbirlerinden sürükleyiciliğini,etkileyiciliğini duyup okudular bu kitapları.
Canan Tan’ın hitap ettiği belirli bir yaş grubu değildi aslında.Onun romanındaki karakterler üniversite yıllarında tanışıp flörtten evliliğe varan uzun bir süreç içerisinde tutkulu aşklar yaşadılar.Sonrasında da ayrılıkları konu oldu kitabın sonuç bölümüne.Ve şüphesiz insanların bu 200 sayfada yaşanmış hayatlardan aldıkları dersler vardı.
Canan Tan’ın özel yaşamı hakkında çok sahibi olmasam da,romanlarından anladığım kadarıyla bazı konulara saplantı derecesinde ilgili olduğunu gözlemleyebiliyorum.Bu anlamda örnek verebileceğim iki kitabı “Piraye” ve “Yüreğim Seni Çok Sevdi”.
Piraye; aydın bir anne-babanın özgür ruhlu üniversite öğrencisi kızıdır.Asi ve özgürlük tutkunu Piraye, henüz üniversitedeyken tanıştığı bir erkekle hayatına değişik bir yön verir.Bu yeni yaşam biçimi Piraye’nin aile yaşantısından,Nazım şiirlerinden,tiyatro sevgisinden uzak;Diyarbakır’da bir konağa hapsedilmiş bir ev kadınına dönüştürür onu.Romanın son sayfaları ise gözyaşları içinde okuduğum bir hayat dersine dönüşmüştü benim için.
Piraye’yle başlayan ve başka bir romanla bozmak istemediğim bu rüya hali, Canan Tan’ın diğer romanıyla bozuldu ne yazık ki.
”Yüreğim Seni Çok Sevdi” vardı bu kez sahnede.Romanın kahramanı Aslı (yine) İstanbul’lu,(yine) anlayışlı ,(yine) eğitimli bir ailenin asi ve özgürlük düşkünü kızıydı.Ne tesadüftür ki Aslı da benzer şekillerde gelenekçi ve kapalı bir ailenin oğluna aşık olur.Aslı’nın okul hayatı boyunca devam eden bu aşk,gencin ailesine karşı koyamaması,ailenin tavrı ve kızımızın asiliği de eklenince bir çıkmaza doğru sürüklenir.Ne var ki Piraye’den farklı olarak Aslı,girdiği sınavla Amerika’da yüksek lisansa kabul edilmiştir…
Aslı ve Piraye belki de Canan Tan’ın gençliğinde gözlemlediği bir arkadaşından doğan iki benzer karakter.Ya da Canan Tan’ın ta kendisi...Bir şekilde iki romanı da okuyucuya yutturabilmiş olan Tan,bundan sonraki romanlarında aynı pilavı daha kaç kere ısıtabilir bu tartışılır.
Her şeye rağmen romandaki kilit sahnelere şiirleriyle adını kazıyan Nazım Hikmet,Canan Tan’ın en büyük desteği olsa gerek.Yazarın kurduğu düzene bakılırsa Nazım Hikmet’in şiirlerinden parçalar alıp biraz da aynı kurguyla isimleri değiştirerek yayımlayabileceği roman sayısı hiç de az sayılmaz.Üslup anlamında da akıcılığını keskin bir şekilde kullanan Tan,başkaları ne hissediyor bilemem ama bugünlerde bende Nazım Şiirleriyle aşk yaşama hevesi yaratıyor,bu bir gerçek.
8 Nisan 2010 Perşembe
Canan Tan'la Seri Romanlar
Etiketler:
canan,
canan tan,
eleştiri,
piraye,
roman,
roman eleştirisi,
tan,
yüreğim seni çok sevdi
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)